Yoruldum karanlık içinde aydınlık aramaktan dur durak nedir bilmeden, gecelerim uykusuz geçiyor sigara üstüne sigara birde kadehim, yatak yorgan düşmanın gibi uyku tutmuyor gözlerimi uyuyamıyorum. Belkide yaşamıyorumdur yaşadığımı sanıp da yaşıyorum gibi geliyor da olabilir, bilmiyorum, aslında bilemiyorum, o kadar çok çıkmazlar var ki her yola çıkar bir yol bulabilmekle geçti ömrüm o yüzden yoruldum artık her şeyden, yoruldum yağan yağmurlarda kaldırımlardan kayıp giden yapraklar gibi savruluyorum artık hiç umudum olmadan tek başına ve çaresiz. Hep hüzünle beni mi bulmak zorunda hep akıntıya karşı yüzen ben oldum, kollarım kaldırmıyor artık bedenimi kulaç atmaktan yüzmek için harcadığım cabadan yoruldum.
Her şey boş her şey anlamsız, her şey yalan, bir gerçek var biliyorum o da bizi yaratan, sabır etmek gerekiyor biliyorum yaşadığımız her şey sonuçta bir imtihan, ama insanlar kırılmasın diye kendimden vermekten bende bir şey kalmadı, ben bittim sırtımda koskoca bir kambur oldu hayatın acımasız yükü, altında kaldım yokluğun, her şey boş her şey anlamsız, gözlerim eskisi gibi görmüyor, kulaklarım sevgi sözcüklerine hasret, yalan söz duymaktan yoruldum, yalan sevgilerin ağır yüklerini taşımaktan bunaldım.
Oysa ne olurdu sanki yalan dediklerim gerçek olsa sevgiler sevdalar, açılan her bir umut kapısından içeri girebilsem ne olurdu sanki sabır etmek, ömür sabır etmeye yetecek mi ki, yâda ben o amaca tam ulaşacakken yok olup gitmekte var. Peki, bütün bu sabır nereye kadar.
Bir gün bende yitip gideceğim, elimde ne olacak bir avuç topraktan başka, bu dünya da neyi vardı diye sorduklarında, acılardan yalan sevgilerden, sahte gülen yüzlerden, dost sanıpta aldığım sevgili diye bilip yalan yere kandırıldığım ve bunların toplamında oluşan bir kamburdan başka hiçbir şeyim yok mu diyeceğim.
Evet, bunlardan başka bir şey yok aslında hayat zaten bir koşuşturmaca, bir maraton, kimi kandırırsan kazanan sen oluyormuşsun yeni anladım, anladım Bugünde akşam oldu hüzün çöktü üstüme, her güneş batışında, biraz daha yok oluyorum artık, çünkü ama iş işten çoktan geçti. Ama hata bende ben yapmadım baştan hep dürüst oluşumdan kaynaklandı, çünkü tek korkum Allahtı, onun karşısına böyle çıkamazdım. Ama insanlar utanmaz, insanlar acımasız olabiliyor, kendi çıkarları için bir başkasını ezip geçebiliyorlar, bu yüzden yapmadım yapmak istemedim. İster aptal desinler ister enayi ama sonuçta ben yapmadım yapmamda ben böyleyim, bize dürüst olunması gerektiği öğretildi. İnsanlara merhametli, ama insanların bazılarında bu kalmamış ki ben ne yapayım.
O yüzden yoruldum her şeyden her ne varsa geleceğe dair umutsuzum ama Allah büyük yinede güveniyorum ona elbet gün gelecek ama umutsuzum.
YAZAN: ORHAN KEŞKEKOĞLU